“Bağlanmak İyi Bir Şeydir, Çünkü Sahip Çıkmak Temeldir”
Müzik dünyasında bilgi birikimi, deneyimi ve projeleriyle öne çıkan Sıla, bu haftaki “Can Şengün ile Sıkı Flört” programı Violent PSM touché’de birbirinden değerli sanatçıları ağırlayarak izleyicilerine unutulmaz anlar yaşattı. Oryantal danslar ve yılbaşına özel sürprizlerle Can Şengün’ün programının yeni bölümüne konuk olan Sıla, yazma süreçlerinden mesleki hikayelerine, özel hayatından yeni projelerine kadar her konuyu tüm samimiyetiyle ele aldı.
“Yetenek insanı seçer, çağrılınca gelmez”
Bu hafta “Geçmişte Yeni Yıl” adlı yeni yıl programında başarılı müzisyen ve ilahiyat yazarı Sıla’yı konuk eden Can Şengün, “Mükemmel bir prodüktörsünüz, inanılmaz şarkılar yazıyorsunuz ve ne zaman dinlesek, “Bu bir Sıla şarkısı” diyebiliriz.Bu müzik sevgisi nereden geliyor, paylaşmak ister misiniz?” sorusuna yanıt veren Sıla, “İçten geldiğini düşünüyorum çünkü bu çok küçük yaşlarda başlayan bir şey. Herkesin kendini ifade edebileceği bir özgür alan olduğunu düşünüyorum ve sanırım kendimden bahsediyorum.” müzik yazmak.müziğin sözlerini yazmayı seviyorum ve sadece şarkı söyleyen bir müzisyen olmak istemezdim.hani bir kere sahneye çıkan herkesi yakan bir ateştir.yetenek kişiyi seçer,gelmez çağrıldığında yani sonradan düşünülecek bir şey değil.Onun için seni seçiyor ve bir noktada “Bu işi profesyonelce yapabilir miyim, halledebilir miyim, bunu bir hayat arayışı olarak görebilir miyim yoksa yapabilir miyim” dersiniz. başka şeylerle uğraşırken hobi olarak üreterek bu yangını söndürmek mi?Aslında bu bir tercih ve ben ilkini seçtim.” Verdiği cevapla izleyenleri büyüledi.
“Bağlanmak güzel bir duygu, İlker’e bağlandım mesela”
Geçmişin popüler müziklerini seslendiren Sıla, her yılbaşında Zeki Müren’in yılbaşı konuşmalarını arka arkaya izleyicilerle izledikten sonra “Viper” müziğinin hikayesini izleyicilerle paylaştı. Saksafonun sesini beğenmeyen Sıla, Can Şengün’ü şaşırtarak saksafonla çalınan bölümleri arka arkaya dinletti; “Kimse kusura bakmasın, sevenlerden ve çalanlardan özür dilerim ama saksafonun sesini sevmiyorum, romantik olduğunu da düşünmüyorum. Ancak bildiğiniz gibi sevgili Erol Evgin ile söylediğimiz, düzenlemesini İskender Paydaş’ın üstlendiği “Playing with Fire” adlı müziğimde saksafon kullanıldı ve itiraf etmeliyim ki sıkıntı içinde söyledim. Ama Erol abime olan sevgim ve saygım sonsuz olduğu için kızmadım bile.” Can Şengün’ün yanıtıyla misafirler kahkahalara boğuldu. Programın sevilen bölümünden ‘Duygular Bingo’ ve ‘Bağlanma’ duygusundan yola çıkarak kendi hayatından bir hikaye anlatması beklenen Sıla; “Tabii ki bir bağlantı hissim var. Müzik ve edebiyata bağlandım. Bağlılık çok hoş bir şeydir çünkü sahiplenmeye dayalıdır. Sahip olduğunuz şeyler özel şeylerdir ve onlarla ilgilenmek çok iyidir. Aynı zamanda bir yerlerde var olan veya kaybolmuş olan aidiyet duygusunu da çağrıştırır. Ben aidiyet duygusuyla çok geç tanıştım mesela. Bunda muhtemelen ailemden erken yaşta ayrılmamın da etkisi oldu. Bağlı olmak güzel ama bağımlı olmak iyi değil.” Cevabını vererek izleyenleri çok etkiledi.
Sürpriz kırmızı cüppe izleyenleri büyüledi
Yılbaşı programına özel oryantal sürpriziyle büyüleyici bir dans gösterisinin sergilendiği programda Sıla, geçmişin müziklerine ek olarak “Saki”, “Muhbir” ve “Vur Kadehi Ustam” gibi sevdiği müzikleri seslendirdi. . Şarkıyı başarılı müzisyenler Alp Ersönmez, Cengiz Ercümer, Burak Erkul, Tolga Ulu ve Semih Çelikel’in eşliğinde seslendiren Sıla, yeni müziklerini paylaştıktan sonra yakında Alp Ersönmez ve Burak Erkul ile yeni bir single paylaşacaklarını duyurdu. Rise Sleepers” bir aşk hikayesi değil. Sıla hayranlarının sahneye davet edildiği ve Sıla ile ilgili zor soruların sorulduğu bir diğer yarışta, soruları doğru yanıtlayan seyircilere çeşitli hediyeler verildi. Son şık kutusuyla sahneye çıkan ve seyircilere hediye etmek istediği kırmızı sabahlığını anlatan Sıla; “Biliyorsunuz son albümümün adı ‘Singer’ ve o bölüm için bir şiir yazdım. Klipte siyah bir sabahlık giyiyorum. O sabahlıklardan kırmızı olanı misafirlerden birine Noel hediyesi olarak vermek istedim. Bu müzikal bir sabahlık ve nostaljik bir hediye olmasını istedim” diye yanıtladı.
“La Vie En Rose” un muhteşem performansı
Can Şengün, Andrea Bocelli ile birebir aynı sahneyi paylaşma hikayesini sorduğunda Sıla; “Bir gün mutfakta arkadaşlarımla sohbet ederken yemek yapıyorum ve arka planda Andrea Bocelli çalıyor. Yaratıcının bir sesi olsaydı, muhtemelen Andrea Bocelli olurdu dedim. Normal bir Andrea Bocelli konserine gitmek istiyorum ama İtalya’nın Toskana şehrinde gerçekleşen büyük bir konsere gitmek istiyorum. Ama bilet bulmak mümkün olmadı, ne zaman girip baksam tükeniyordu. Yaklaşık 10-15 gün oldu, turneye çıkıyoruz ve o sırada menajerimden telefon geldi. Bana dedi; Andrea Bocelli ile şarkı söylemek ister misiniz? Konsere gelir ve gittiği ülkelerin yerel müzisyenleriyle birlikte şarkı söyler. Doğal olarak seçmelere katıldım, güçlü adaylar da vardı ve seçmeleri kazandım. Böylece o akşam birlikte bir performans sergiledik ve “La Vie En Rose” müziğini seslendirdik. Çok memnun oldum, o da çok naif bir insan.” cevabı verdi. Sıla’nın frankofon geçmişinden bahseden Can Şengün, Sıla’dan Fransız “La Vie En Rose” şarkısını söylemesini istedi. “La Vie En Rose”u mükemmel bir aksan ve büyüleyici bir sesle söyleyen Sıla, izleyenleri büyüledi ve dakikalarca ayakta alkışlandı.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
