Mimarisi, Tasarımı ve Konseptiyle Dünyanın En Sıradışı Otelleri

İlk sırada yer alan Whitepod Otel’in dış görünümü en ilgi çekici kısımdır. Deniz seviyesinden 1400 metre yükseklikte yer alan otelin eskimo şekli ve ahşap yapısı, otele otantik bir hava katıyor. Konumu, görünümü ve tasarımı itibariyle özellikle kış aylarında talep görmektedir. Bahar aylarında bembeyaz kışın keyifliliği yerini yemyeşil bahar esintisine ve tazeliğine bırakıyor.

Bolivya’daki bu oteli gördüğünüzde sıradan bir otel diyebilirsiniz ama bu otel ne betondan, ne samandan, ne de buzdan yapılmış…. Bu otel tamamen tuzdan yapılmış bir oteldir. Tavanı tuz kubbesi ile muhteşem bir hale getirilen odalar da oldukça keyifli ve konforludur.

Araba tutkunları için bir sonraki otelimiz. Kalacak oda yerine araba seçmelisiniz. Bu otelin tasarımı, duvar fotoğrafları ve otelin kendisi devasa bir araba galerisi hissi veriyor. Ayrıca birçok model arabayı yakından inceleyebilirsiniz.

Otelin her detayının tamamen buzdan oluştuğu bu oteli dilerseniz ziyaret edebilir, dilerseniz üşümediğimi düşünüyorsanız kalabilirsiniz. -3 ila -5 derece soğuğun üstesinden gelebilmek için en kalın kıyafetlerin giyilmesi gerekmektedir. Otelin içerisinde buzdan heykeller de bulunmaktadır.

Garip yapısıyla da listemize girmeyi hak eden Crane Hotel, vinç içine kurulmuş bir yapıdır. İşsiz demeyin, bu otelde kalmak için para ödeyenler var. Yükseklik korkusu olanların korkulu rüyası olan otelin fiyatı da yüksekliği kadardır.

Boeing 737 model uçakta uyuma hayaliniz varsa Kosta Rika sizi bekliyor. Yemyeşil ağaçların ortasında konumlanan uçak otel, görünüm açısından da oldukça uygundur. İnsanların Kosta Rika’ya bu otelde konaklamak ve deneyim kazanmak için geldiğine inanıyor musunuz?

Bu otel size denizde uyumayı vaat ediyor, evet doğru duydunuz. İster balıkları izleyerek uyuyabilirsiniz, ister geceyi yatağınızda onları izleyerek geçirebilirsiniz, karar size kalmış. Florida’daki bu otel görünüm açısından 10/10.

Çin’de bulunan devasa heybetiyle oldukça çekici ve ilgi çekici olan bu otel, geceleri TAIHU gölündeki yansımasıyla misafirlerini büyülüyor. Otelin hem formu hem de odaları dönüp dönüp bakmanıza sebep olacaktır.

Her odası diğerinden farklı ve farklı olan bu otel aynı zamanda Truva atından kalma öküz benzeri bir yapıya sahiptir. Gotik ve ortaçağ tasarımının tam ortasında, tamamen teknolojiden arınmış mobilyalarıyla bambaşka bir deneyim olacağına eminim.

Otelin her odasından, banyosuna, yemekhanesine ve hatta girişine kadar farklı bir konsepte sahip olan The Crazy’nin oldukça çılgın bir fikirden ortaya çıktığına emin olabilirsiniz. Hem otel hem de restoran olarak hizmet veren Verne’deki tesisin dekorasyonunda aslında hayvan maketleri de yer alıyor, iç mimarı tebrik etmek lazım.

Yüzen otel olarak da bilinen Manta Resort, su altı odasıyla kapalı mekanda kalma korkusu olanların ve su korkusu olanların gitmemesi gereken bir otel. Ama yolumda bu kadar koku yok diyorsanız Tanzanya tam size göre.

Aslında bir şarap imalathanesi olan Marqués de Riscal Vineyard Hotel, özellikle dış mimarisi açısından otel olarak oldukça göz kamaştırıyor. Aynı zamanda hem şarap tadabilir hem de otelde konaklayabilirsiniz.

Ölmeden önce yapılacaklar listemizde yer alan kuzey ışıkları altında uyum fikri size de cazip gelmedi mi? Kakslauttanen Arctic Resort, bu eşsiz deneyimi yaşamak isteyenlerin bu isteğini ağaç evler yaparak gerçekleştirmesini istiyor.

Memories Aicha Luxury Camp, Wadi rom çölünde yer alan ve panoramik çadır manzaralı lüks konaklama birimleri sunan bir oteldir. Uyumadan kayan yıldızlar, eşsiz çöl manzarası ve çalışanın deneyimi unutulmaz bir Ürdün anısı olarak hatırlanacak.

Çölde adeta bir vaha olan Habitas AlUla, paranın insana bir şey yaptıramayacağının, çölde havuz bile yapılabileceğinin en büyük göstergesi. Hem bölgeye uygun tasarım hem de çağdaş yaklaşımın harmanlandığı bir otel.

Kenya’da bulunan Giraffe Manor, zürafaların size eşlik ettiği, kendada olduğunuza inanamayacağınız tatlı ve şefkatli bir otel. Otelin tüm konseptinde zürafa teması yer alıyor. Zürafa Köşkü’nde sabah gözlerinizi açtığınızda, tatlı bir hızın size bakışıyla başladığının haberini alabilirsiniz…

Maalesef bu otel eşyalarınızla gelip konaklayabileceğiniz bir otel değil. Kitaplık olarak tasarlanan yataklar, çoğunlukla kitap kurtları için oldukça farklı bir bakış açısıyla hazırlandı. Kaldı mı diyorsanız evet var.

‘Krallara yakışan’ glamping konaklama için tercih edilen Knight’s Glamping, ortaçağ konseptiyle hizmet veriyor. Kral çadırı olarak kalacağınız yer oldukça konforludur. Çocukların çok sevdiği bu otel, oldukça tanınmakta ve her yıl çok sayıda misafir ağırlamaktadır.

1936 yılında okyanusa açılan Queen Mary, 1976 yılından bu yana hem otel hem de müze olarak kullanılıyor. Gemide kaldığınız süre boyunca çeşitler, yemekler ve müzik size eşlik ediyor.

Seaventures Dive Rig, petrol platformu artık kullanılmadığı için dalgıçların özellikle bu bölgede konaklamaktan keyif aldığı bir oteldir. Denizin derinliklerini keşfettikten sonra karaoke, bar, sinema odası ve güneşlenme alanıyla oldukça konforludur.

Bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz kapsül yatakların gerçek hayattaki uyarlaması olan Nine Hours oteli, kolay bir formüle bağlı kalınarak işletiliyor. 1 saat duş almak, 7 saat uyumak ve 1 saatlik uykudan tamamen uyanmak için ideal süre olarak tanımlanır.

Otel aslında sıradan bir otel ama listemizde yer almasının nedeni, dilediğiniz zaman ağaçlı veya mantarlı kapaklı odalarda kalabilmeniz. Göta kanalının kıyısında yer alan otelde kendinizi Sevecenler köyündeymiş gibi hissetmemek mümkün değil.