Organ bağışına engel olan 5 batıl inanç!
(3-9 KASIM ORGAN BAĞIŞI HAFTASI)
Türkiye canlı organ naklinde dünya lideri ama kadavra naklinde son sırada! Ülkemizde organ naklinin tek sakıncası: Doğru sanılan yanlış bilgi! Organ bağışı olmadan organ nakli olmaz! ORGAN BAĞIŞINI ÖNLEYEN 5 BARIŞ YALAN!
Avrupa’da organ nakillerinin yüzde 80’i kadavradan, yüzde 20’si ise canlı organlardan yapılıyor. Ülkemizde ise tam tersi bir durum yaşanıyor. Türkiye canlı organ naklinde yüzde 80 ile dünya birincisi iken, kadavra naklinde son sırada yer alıyor. Organ bağışının önündeki en büyük engel yanlış bilgi! Bu hatalara karşı toplumu bilgilendirmek ve organ nakli listesinde bekleyenleri hayata döndürmek amacıyla, 3-9 Kasım Organ Bağışı HaftasıÜlkemizde halen organ bekleme listesinde hayata tutunmaya çalışan 26 bin 892 kişinin bulunduğunun belirtilmesi kapsamında farkındalık çalışmaları yürütülüyor. Acıbadem Ataşehir Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Berber ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Ülkem Çakır “Ülkemizde 2023 yılı itibarıyla toplam 4192 kişiye organ nakli yapıldı. Bu nakillerin 3.652’si canlı, 540’ı ise kadavradan yapıldı. “Kadavralardan organ bağışının bu kadar az olmasının tek nedeni bu konunun halkımıza tam olarak anlatılmamasıdır” diyor. Prof. Dr. İbrahim Berber ve Prof. Dr. Ülkem Çakır, toplumda doğru olduğu düşünülen ve Türkiye’nin kadavradan organ bağışında Avrupa ülkelerinin çok gerisinde kalmasına neden olan 5 hurafeden bahsederek, bu konuda duyarlı olanlara çok değerli uyarı ve önerilerde bulundu. Organlarını bağışlamak isteyenler ve aileleri.
1. Beyin ölümü gerçekleşmeden organları çıkarabilirler: YANLIŞ!
ASLINDA: Bu yanlış inanış kadavra naklinin önündeki en büyük engellerden biridir. Ancak bitkisel hayatta solunum devam ettiği için bu hastalar aylarca, yıllarca yaşayabilir, bazen iyileşip normale dönebilirler. Kişi nefes aldığı sürece kendisine her türlü tıbbi tedavi uygulandığını, beyin ölümü durumunda ise tüm tıbbi desteklere rağmen hastanın hayata dönmesinin kesinlikle mümkün olmadığını ifade eden Dr. Genel cerrahi uzmanı Prof. Dr. İbrahim Berber “Yoğun bakım ünitelerinde beyin ölümü gelişen kişilere verilen tüm tıbbi desteğe rağmen ortalama 24-36 saat sonra tüm organlar işlevlerini yitiriyor. Nakil bekleyen hastalara ancak beyin ölümü gerçekleşen kişinin organları nakledilebilir. Bu bağışçılarda organların fonksiyonlarını kaybetmeden en kısa sürede organların alınarak bekleyen hastalara nakledilmesi gerekmektedir. Tüm süreç Sağlık Bakanlığı’nın kontrolü altındadır. “Bu konuda endişelenmenize gerek yok” diyor.
2. Organ bağışı günahtır: YANLIŞ!
ASLINDA: Ülkemizde pek çok kişi günah olduğunu düşünerek organ bağışına sıcak bakmıyor. Bir kimse ölümünden sonra organlarını başkalarına yardım etmek amacıyla bağışlasa bile, ailesi izin vermedikçe bu yapılamaz. Ancak İslam da dahil olmak üzere büyük dinler çoklu organ bağışını desteklemektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı Diyanet İşleri Yüksek Kurulu, organ naklinin her fırsatta caiz olduğunu belirterek, organ bağışı yoluyla bir veya daha fazla kişiye hayat vermenin büyük bir sevap olduğunu vurguluyor.
3. “Organlarımı bağışladım, aileme söylememe gerek yok”: YANLIŞ!
ASLINDA: Bir kişinin hayattayken ve öldükten sonra organlarını bağışlaması yeterli değildir. Çünkü birçok organ bağışı, kişinin beyin ölümü gerçekleştiği halde aile bireylerinin bu bağışı kabul etmemesi nedeniyle yapılamamaktadır. Prof. Dr. İbrahim Berber, ülkemizde yasaların yeterli olduğunu, kişinin organ bağış kartı olsa bile aile bireylerinin izin vermemesi durumunda organ toplanamayacağını belirtti. “Bu nedenle hayattayken organlarınızı bağışladığınızı ailenizden saklamamalı, olası bir ölüm durumunda organlarınızla başkalarına hayat vermek istediğinizi söylemelisiniz.” “Organ bağışlamamaya karar verseniz bile bunu ailenize anlatın” diyor.
4. Organımı bağışlarsam sağlığım bozulabilir: YANLIŞ!
ASLINDA: Canlı vericiden de böbrek ve karaciğer nakli yapılabilir ancak “karaciğimin bir kısmını veya böbreklerimden birini bağışlarsam sağlığım olumsuz etkilenir” endişesi nedeniyle dikkatli davranılabilir. Ancak karaciğer kendini yenileyebilen bir organ olduğu için canlı vericinin karaciğerinin bir kısmını bağışlamasının sağlığına olumsuz bir etkisi yoktur, eğer dikkatli ve ayrıntılı bir muayenede sağlık açısından bir risk tespit edilemiyorsa böbrek vericisi olunabilir. gelecekte herhangi bir soruna yol açmayacaktır. Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Ülkem Çakırtek böbrekle uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmenin mümkün olduğunu söylüyor.
5. Yanlış: Vücut bütünlüğü bozuldu: YANLIŞ!
ASLINDA: Genel Cerrahi Uzmanı Prof. dışarıdan bakıldığında vücudun bütünlüğü. Ameliyat kesileri aynı özenle ve estetik dikişlerle kapatılır. “Alınan organlar, alıcı adaylarının bulunduğu merkezlere getirilerek burada nakil gerçekleştiriliyor” diyor.
Türkiye’de 26 bin 892 kişi organ bekliyor
Ülkem Çakır, Sağlık Bakanlığı verilerine göre ülkemizde halen organ nakli listesinde olan ve kadavradan organ bağışı ile hayata dönmeyi bekleyen 26 bin 892 kişinin bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu: Ülkemizde şu an itibarıyla bekleme listesindeki 26 bin 892 kişi, her an bulunabilecek bir organla hayata yeniden başlamanın hayalini kuruyor.Bu hastaların 1290’ı kalp, 157’si akciğer, 2376’sı ise her an bulunabilecek bir organla hayata yeniden başlamanın hayalini kuruyor. karaciğer için 22 bin 775, böbrek için 22 bin 775, pankreas için ise 285. “Bırakacağınız en güzel mirasın, yaşarken yapacağınız organ bağışı olduğunu unutmayalım” diyor. |
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı